31 Mayıs 2012 Perşembe

Apoletli Medya

Türk medyası ile rakibi yabancı ülke medyalarının, ilkeler, yöntemler ve değerler açısından kısa bir karşılaştırmasının yanı sıra günlük hayatımızda medyanın yönlendirici rolünü anlatan bir kitap Apoletli Medya. Galatasaray Lisesi mezunu (!!!) ve Fransa'da hukuk tahsili yapmış gazeteci Ragıp Duran tarafından kaleme alınmış, Patika Yayınları tarafından 1996 yılında ilk baskısı, Belge Yayınları tarafından da 2000 yılında ikinci baskısı yapılmış.

Ragıp Duran, özel televizyon ve radyo kanallarının piyasada arz-ı endamıyle birlikte yaptıkları haberciliğin TRT haberciliğinden farkının olmadığını, içeriklerinin Çankaya ve Konut perspektifleri ile sınırlı kaldığını, hatta Genelkurmay Başkanlığının Genel Yayın Başkanlığını devam ettirdiğini (önceden öyleymiş), gazetelerin bir omzuna nazar boncuğu diğerine astsubay pırpırı taktığını vurguluyor.

Çoksesliliğin oluşmadığından bahisle 5 ayrı mikrofonun 5 ayrı adamda olması gerekirken mikrofonların aynı adamın elinde olduğunu, aynı adamın 5 ayrı ekranda birden göründüğünü ifade ediyor. Tüm medyayı ideolojik ve siyasi olarak besleyen kaynağın devlete sadakat, milli birlik ve beraberlik adı verilen muğlak tanımlar olduğunu, insan haklarına ilgisiz kalınıp demokrasinin boşlandığını ifade ediyor.

Yazar, beynimizi, gözümüzü ve kulağımızı işgal altında tutan medyanın tek başına bağımsız bir odak olamadığını, başta devlet olmak üzere çeşitli güç çıkar odaklarına hizmet ettiğini belirtiyor.

Harbiye talebesinin Cumhurbaşkanlığını düşlediği gibi 90'ların gazetecisinin de siyasi yada ekonomik iktidarın zirvelerine yerleşmeyi düşlediğinden kaleminin bağımsız olmasının düşünülemeyeceği özellikle vurgulanıyor. Oysa ciddi bir medyanın; siyaseti etkileyebilme, ekonomik güç oluşturabilme, devletin üst yapısını şekillendirebilme, kamuoyu yaratabilme gibi sıradan olmayan özellikleri bulunmaktadır.

Yazara göre Türkiye'de medya; okuru ve kamuoyunu bilgilendirme asli görevinin yerine yönlendirme, akıl öğretme, tutum almaya zorlama ve kamouoyu oluşturmak gibi faaliyetleri yaptığından haber vermekten çok propaganda aracı olarak kullanılmakta ve torna tezgahından hep birbirine benzeyen medyatik ürünler çıkarmaktadır.

Fransa'da yayınlanan Le Monde (Dünya) gazetesinin yöneticileri temel meslek ilkeleri olarak şunları belirlemişlerdir: Ekonomik bağımsızlık, kurumsal bağımsızlık, haberde doğruluk ve hassasiyet, zamana karşı doğruyu savunmak, hataları kabul etmek, haberin içerde tartışılması, kollektif çalışma, iyi niyet, dürüstlük, uzmanlık ve yetenek.

Medyanın işlevlerini, ilkelerini, propaganda amacıyla nasıl kullanıldığını merak edenler için incelemeye değer bir eser Apoletli Medya.

Mutluluk içinde kalınız efendim...